1. Aksiyon ve Amel
Sünnet, lügat mânâsı itibarıyla, “gidişat, -iyi ya da kötü- takip edilen yol” demektir. Bu mânâyı ifade eden bir hadis-i şerifte:
“Kim, İslâm’da güzel bir yol, bir çığır açarsa, onun ecri ve daha sonra o yolda gidenlerin ecri, yapanlardan eksiltilmemek üzere...
Tevhid akidesinin sarsıldığı her zaman dilimi karanlıktır. Zira semavat ve arzın nuru olan Allah inancının bütün sinelere hâkim olmaması, ruh ve vicdanları simsiyah hâle getirir. Böyle bir kalb ve vicdanın eşya ve hâdiselere bakış keyfiyeti miyop ve bulanık olacağından, o...
Fetanet, akılla aklı aşma demektir. Ona, peygamber mantığı da diyebileceğimizi arz etmiştim. Bu mantık; ruh, kalb, his ve letâifi bir araya getirip, mütalâa edilecek şeyi öyle mütalâa etmenin adıdır.
“Gayb” kelimesi, Kur’ân-ı Kerim’de çeşitli âyetlerde değişik şekilleriyle ele alınır:
1. Başta Buhârî, Müslim bütün hadis kitapları ittifakla şu hâdiseyi naklediyorlar:
Görünme, belirme, ortaya çıkma ve Allah’ın hususî lutuflarına nail olma da diyeceğimiz tecellî; Cenâb-ı Hakk’tan gelen meârif nûrları sayesinde, sâlikin kalbinde ilâhî sırların ayân olması hâlidir ki; her hak yolcusu istidat ve seviyesi ölçüsünde bu vâridatı vicdanında duyabilir.
Nefis, zatında maddeden mücerred, ama iş ve icraatında her zaman maddeye mukarin bir cevherdir ki, herhangi bir şeyin özü, esası, kendi demektir. Onu; ruh, kalb, ceset, hevâ, heves ve şeytanın insana nüfuz sistemi; hatta zaman zaman akıl yerinde de kullananlar...