Geçtiğmiz hafta Eski Üsküp çarşısında eski tabirle bir kıraathane açıldı.
Çarşının kültür yönünü zenginleştirecek bu yeni mekan, Üsküp kültür hayatının önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Çarşıya çıkanlar bundan sonra sadece pastane, köfteci, veya kahvehaneye değil zengin kitap menüsüyle kütüphaneye de gidebilecek.
Bu kütüphane bildiğimiz klasik kütüphanelere de benzemiyor. Son yıllarda sayısı çoğalan gayri resmi diyebileceğimiz tarzda bir kütüphane bu. Bir yanda, çıkan yeni kitapları incelerken arkadaşlarla kahve içip sohbet edilebilir. Müzik eşliğinde sergilenen resimler takip edilebilir. Bu yatırımı yapan çarşı aşığı Norik Selimi ile bir araya geldik. Kütühaneyi, yarattığı etkiyi ve planlarını konuştuk.
KÜTÜPHANE AÇMA FİKRİ NERDEN GELDİ? NEDEN ÜSKÜP ÇARŞISI?
İlk önce şunu söylemeliyim ki çarşı sadece bir iş ve yaşam merkezi değil, aynı zamanda bir kültür ve eğitim merkezidir. Buradan hareketle kültür kısmına bir yatırım yapıp, o eski şanına kavuşturamasak da en azından gidişatın yönünü değiştirmeye yönelik bir adım atalım dedik. Kütüphane, çarşının kültür nabzını tutacak kadar ciddi bir mekan olmalıydı ve başından beri bunu göz önünde bulundurarak projemizi geliştirdik. Klasik tarzda bir kütüphane yerine farklı ve artık yaygın ve bilinen bir konsepti uyguladık. Formalitesi olmayan, kahve içilebilecek, müzik dinlenebilecek, farklı konular üzerine fikir tartışması yapılabilecek bir ortam oluşturmaya gayret ettik. Görebileceğiniz gibi halkımız yavaş yavaş bu yeni yapıya alışmaya başladı bile.
KİTAPLARI KONUŞALIM, OKURLAR NE TÜR KİTAPLAR BULABİLİR KÜTÜPHANENiZDE?
Şunu söyleyeyim, bu kısım, projenin en önemli kısmıydı. Zaten adı üstünde kütüphane. Biz insanların ilgi alanlarının geniş bir yelpaze teşkil ettiğini düşünerek her kategoriden kitaplar edinmeye gayret ettik ve şuan raflarımızda görebileceğiniz gibi zengin bir kitap koleksiyonu var. Tabi bu demek değil ki süreç tamamlanmıştır. Bu durum canlı bir mekanizmadır. Yani kitaplar çıkacak, burda promosyonunu yapacağız, yazar okur buluşmaları gerçekleştireceğiz ve kitapları raflara yerleştireceğiz. Aynı zamanda biz yayın evleriyle bir anlaşma yaptık. Yeni çıkacak kitapları bizimle özel olarak paylaşacaklar.
PEKİ GÖREBİLDİĞİMiZ KADARIYLA SADECE ARNAVUTÇA DiLİNDE KiTAPLAR VAR? TÜRKÇE OKUMAK iSTEYENLER iÇiN DE KiTAPLAR OLACAK MI?
Kesinlikle bunu da düşünüyoruz. Bu röportajı da fırsat olarak görüyorum. Türkiye bir dev. Edebiyatı da çok zengindir. Birkaç fuara katılmıştım. Biz her türlü işbirliğine açığız. Kütüphane Türk çarşısında olacaksa Türkçe kitap olmadan aslında düşünülmez. Hem yerli Türkçe yayınları hem de Türkiye yayınlarını bizim raflarda görmek isteriz. İnşallah bu konuda bizim gayretimiz de olacak.
ÇOK YAKIN BİR ZAMANDA AÇILDINIZ. MEMNUN MUSUNUZ? ZİYARETÇİLERİNİZ VAR MI?
Evet, yeni açılmamıza rağmen ziyaretçilerimiz oldukça kalabalık. Bu şunu gösteriyor. Biz gerçekten iyi bir tespit yapmışız. Halkımız kitabı ve okumayı seviyor fakat onunla bir buluşma yeri bulamamış. Ziyareçilerimizin sayısını arttırma adına da projeler üretiyoruz. Mesela çok yakında bir kitap tanıtımı yapacağız ve bu tanıtım ses getireceğinden insanlar bize bir adım daha yakın olacak.
SON OLARAK, OKUYUCULARIMIZA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Kahveye, okumaya, sergi gezmeye ve tanışmaya herkesi davet ediyorum. Gelin oturmayı da bir kültürel aktiviteye dönüştürelim. Toplum olarak buna çok ihtiyacımız var. Kitabı sevdirelim, okumayı alışkanlık hale getirelim. Eminim kitap okuyan bir topluma kavuşursak bugün boğuştuğumuz birçok sorunun üstesinden geliriz.