“Ademoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenab-ı Hakk’ın bu husustaki sünneti şudur): “Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yedi yüz misline kadar çıkar.
Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!" desin (ve ona bulaşmasın). [Müslim, Sıyam 164]
Haram yiyip içmek, manevî hayatı ne ölçüde etkiler; iffetli nesillerin yetişmesinde helal rızkın tesirleri nasıldır?
İnsan, her yeni Ramazan’la bir kere daha, hem de bütün tazeliğiyle Kur’an’ı ve O’nun gökler ötesi kaynağını, tüllenen İlâhî marifeti ve O’nun kevn ü mekânlara dağılmış işaretlerini, Allah aşkını ve O’nun inanmış sîmalardaki pırıl pırıl izlerini görür, duyar ve sezer.
“Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Böylece umulur ki korunursunuz.” (Bakara, 2/183) ayeti ile “O sayılı günler, Ramazan ayıdır.
Ramazan günleri, Ramazan geceleri her lahsa gönülleri ayrı bir haz ve ayrı bir tatlılıkla sarar...
Kutlu zaman dilimlerinden Ramazan kapımızı çaldı. Bu rahmet iklimini en iyi şekilde değerlendirebilmenin uğraşı içindeyiz artık. Bu konuda rehberimiz ise şüphesiz ki Peygamber Efendimiz. Hadis-i şeriflerin ışığında Resûl-i Zişan’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Ramazan’ı nasıl geçirdiğini, bu güzel ayda neler...
Fitre, imsak, mukâbele, kaza, orucun kefareti gibi sözlerin ne olduğunu bu sözlükte yeniden öğreneceğiz...