Mübarek Kur’an’ımız, aylardan sâdece Ramazan’ı, mübarek gecelerden de sâdece “Kadr”i ismiyle ve mahiyetiyle zikretmektedir.
Kur'ân kanatlı ve Kur'ân buudlu Ramazan-ı şerif kadar gecesi ayrı nurâniliğe ve gündüzü de ayrı aydınlıklara açık bir başka ay yoktur. İnsan, her yeni Ramazan'la bir kere daha, hem de bütün tazeliğiyle Kur'ân'ı ve O'nun gökler ötesi kaynağını, tüllenen İlâhî...
Ebû Hüreyre (ra)’den gelen rivayete göre; Peygamberimiz (sas), “Her kim iman ederek ve mükâfatını sadece Allah Teâlâ’dan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur.
Seneler aylara, aylar günlere bölünmüş bir şekilde hayatımız akıp giderken bazı günlerin özel anlamları bizi bu rutinlikten kurtarıyor.
Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. (Buhârî, Kadir, 1)